“Supercharger Battery Storage” girişiminin hazırladığı “Elektrik Depolamanın Değeri” raporu, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen enerji depolama konferansında değerlendirildi.
Sonuç olarak temiz enerji dönüşümünün kritik unsurlarından biri olarak öne çıkan elektrik depolama teknolojileri, dünya çapında hızla artan yatırımların odağı haline geldi. Bu kapsamda 2030 yılına kadar 1500 gigawatt depolama kapasitesine ulaşılması hedefleniyor. Bu rakam, 2023 yılındaki mevcut kapasitenin yaklaşık 6 katına tekabül ediyor.
Rapora göre enerji depolamaya yapılan yatırımlar son 10 yılda katlanarak arttı. Özellikle lityum iyon pillerin maliyetinin yüzde 90 oranında azalması, projelerin mali açıdan sürdürülebilirliğini güçlendirdi. Bugüne kadar pillere yapılan yatırımlar, küresel doğalgaz yatırımlarıyla aynı seviyeye yaklaşıyor ve önümüzdeki yıllarda bunu aşması bekleniyor.
Depolama sistemleri arz-talep dengesini sağlamanın yanı sıra acil durumlarda şebeke esnekliği, frekans regülasyonu ve kesintisiz enerji temini gibi kritik fonksiyonları da yerine getiriyor. 2030 yılına kadar enerji sektöründeki karbon emisyonu azaltımlarının %60'ının pillerle bağlantılı olması bekleniyor.
Ancak rapor aynı zamanda ekonomik bölünmeye de dikkat çekiyor. Depolamanın teknik faydaları hızla artmasına rağmen mevcut piyasa mekanizmaları bu hizmetleri yeterince değerli kılmamaktadır. Yüksek sermaye maliyetleri ve belirsiz gelir akışları, yatırımcıların projelere temkinli yaklaşmasına neden oluyor. Almanya, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler yeni düzenlemelerle bu açığı kapatmaya çalışıyor.
Uluslararası örnekler de depolamanın ekonomik ve çevresel katkısını ortaya koyuyor. Almanya'daki büyük ölçekli pil depolama projelerinin 2050 yılına kadar 12 milyar euroluk ekonomik fayda sağlayacağı ve 2030'da 6,2 milyon ton karbondioksit emisyonunu önleyeceği tahmin ediliyor. Rapora göre İspanya'daki 16 gigawatt saat kapasiteli Alcantara 2 hidroelektrik projesi, yenilenebilir enerjinin entegrasyonu için “dev bir pil” işlevi görecek.
Raporda, 2030 hedefine ulaşmak için pazarın depolamanın sunduğu tüm hizmetleri tanıyacak şekilde yenilenmesi, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve yatırımcı güvenini artıracak mekanizmaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
