Gırtlak kanseri gırtlağın herhangi bir yerinde görülebilir, en sık görüldüğü bölge ses telleridir. Özellikle 2 haftadan uzun süren ses kısıklığı vakalarında detaylı bir muayene gereklidir. Ses tellerinin çalışmadığı, boyunda şişlik, kulak ve boğazda açıklanamayan ağrıların oluştuğu durumlarda ileri görüntüleme yöntemleriyle detaylı muayene yapılması gerekir.
Gırtlak kanseri ses tellerinin üst kısmında yerleştiğinde daha sonra belirti verebilir. Bu bölgede seste bozulma olmadığı için hastalar genellikle boğaz tıkanması, yutkunma, boğaz temizleme gibi sık görülen semptomlardan şikayetçidir. Boğaz kanseri ses tellerinin altında yerleştiğinde ilk belirti bazen nefes darlığı olabilir.
Ses tellerinde yer alan tümörler yavaş yavaş gelişir ve giderek yayılır, ses telinin tamamını ele geçirip ses tellerinin dışına taşır. Erken teşhis hayat kurtarıcı rol oynuyor. Geç gerçekleşirse laringeal sistemin tamamının çıkarılması ve boğazda kalıcı bir delik oluşturulması gerekebilir.
Sigara içmek gırtlak kanserinin en yaygın bilinen nedenidir, ancak bunlar arasında genetik önemli bir rol oynamaktadır. Kansere genetik yatkınlığı olan kişilerde risk faktörleri de eklendiğinde kanser daha hızlı gelişebilir. Yani genetik yatkınlığı olan bir kişi sigara içtiğinde kanser daha çabuk ortaya çıkarken, genetik yatkınlığı olmayan bir kişi sigara içtiğinde kanser daha geç ortaya çıkar.
Bir diğer önemli faktör ise alkolün tütün ürünleriyle birlikte kanser sürecini daha da hızlandırmasıdır. HPV virüsü olarak bilinen etken, baş ve boyun kanserlerinin gelişiminde de önemli rol oynuyor. Bir kişinin diyeti, özellikle de yüksek proteinli bir diyet, kızarmış gıdalar, kırmızı et ve işlenmiş gıdalarla ilgili riskler taşır. Zehirli gazlara maruz kalmak ve bu zehirli gazlı ortamlarda uzun süreli nefes almak, gırtlak ve akciğer kanseri riskini önemli ölçüde artırır.
Gırtlak kanserinin kesin tanısı, hastanın doktor tarafından muayene edilmesi ve şüpheli dokudan bir parça alınmasıyla konur. Kötü görünümlü doku doktorları ve hastaları şüphelendirmelidir. Özellikle risk faktörlerinin varlığı ve uzun süren rahatsızlıklar gırtlak kanseri riskini arttırmalıdır. Endoskopik muayene sonrasında gerekirse bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme ile ek görüntüler kullanılarak detaylı tanı konulabilir.
Profesör. Yavuz Selim Yıldırım, “Gırtlak kanserinin tedavisinde en belirleyici rol, hastaya teşhis konulduğu zamandır (kanserin tanındığı zamandır). Geç tümörlerde daha geniş bir alan etkilenir. Erken teşhis edilirse tedavi mümkün olabilir.” gırtlak fonksiyonlarından ödün vermeden kolaylıkla tedavi edilir.Erken teşhis edilirse ses teli kanseri lazerle çıkarılır ve ses kalitesi korunur.Daha ileri vakalarda endoskopik lazer yönteminin ağızdan uygulanması ses kalitesini kaybeder ancak ses kalitesi korunur. fonksiyonu korunur ve tedavi edilir.Erken evre tümörler için en yüz güldürücü sonuçlar cerrahi ile alınır.Yayılan tümörlerde organ koruyucu fonksiyonları daha önemli olan larenks tümörlerinin tedavisinde radyoterapi, radyoterapi, kemoterapi ve ilaç tedavisi de yer alır. “Boyun ve yemek borusuna yayılmış olan gırtlak tümörlerinde multidisipliner yaklaşımla hastalara önleyici olarak danışılır, tedavilerin artıları ve eksileri ile her hasta için en uygun tedavi yöntemi seçilerek uygulanır” dedi.
