Adli Tıp Kurumu'nun “Narin Güran” hakkındaki raporu tamamlandı: “Kaybolduğu gün boğularak öldürüldü”
8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni dere yatağında etrafı taşlarla çevrili bir çantanın içinde bulundu.
Narin Güran'ın ölümüyle ilgili Diyarbakır Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda yapılan incelemelerde Salı günü raporun tamamlandığı bildirildi.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Narin'in 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolduğu ve “ağzının ve burnunun kapanması ve boynuna baskı nedeniyle oksijensiz kalması nedeniyle” hayatını kaybettiği belirtildi.
Raporda, “Çocuğun ölümünün ağız ve burnun kapatılması ve boyuna bası yapılması sonucu oksijensiz kalması sonucu meydana geldiğine oybirliğiyle karar verildi” denildi.
Ayrıca “Narin Güran'ın cinsel şiddete uğrayıp uğramadığı konusunda tıbbi bir değerlendirme yapmanın mevcut verilerle mümkün olmadığı” belirtilerek, sol diz altında kırılmaya neden olan travmanın hayvanlar tarafından yapıldığı vurgulandı.
Narin'in kardeşi Enes Güran'ın kolundaki diş izleri üzerinde çalışma yapan 2'nci Adli Tıp İhtisas Komisyonu'nun görüşünün cuma günü açıklanması bekleniyor.
Ne oldu?
Kaza, 21 Ağustos günü öğleden sonra Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe kırsal mahallesinde meydana geldi.
Kur'an kursuna katılan Narin eve dönmeyince ailesi kendi çabalarıyla bölgede arama yaptı.
Köylülerle yapılan aramalar sonuç vermeyince Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00'de jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi.
Geçtiğimiz günlerde Narin'in 18 yaşındaki kardeşi EG de kolundaki ısırık izi nedeniyle tutuklanarak İstanbul Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
Isırık izinin Narin'e ait olmadığı belirlenince EG serbest bırakıldı. Sonraki süreçte baba Arif Güran ve anne Yüksel Güran da tutuklandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu hassas evladımızı elimizden alanların hak ettikleri en ağır cezayı almaları için yargı sürecini bizzat takip edeceğimin bilinmesini isterim.” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Pazar günü Hesap X'e ilişkin yaptığı açıklamada, Narin'in cansız bedeninin Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri tarafından bulunduğunu söyledi.
Bakan Yerlikaya, “Hassas kızımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanı cennet olsun. Başımız sağ olsun.”
Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, basın açıklamasında, Narin'in cansız bedeninin, pazar günü saat 08.45'te ifturmaz deresinde üzerinde en son görüldüğü kıyafetlerle bir çanta içinde bulunduğunu duyurdu.
Zorluoğlu, Narin'in öldürüldükten sonra dereye götürüldüğünü, cansız bedeninin dere yatağına yerleştirildikten sonra “doğal bir görünüm verilerek” ağaç dalları ve taşlarla saklandığını söyledi.
“Daha önce arama yapılan tüm bölgelerde arama çalışmalarımız kapsamında Hangıtutmaz deresinin bu bölgesi tekrar arandı ve jandarma uzman ekiplerimiz kayıp kızımızın cesedini buldu” dedi.
Ardından ölüm nedeninin belirlenmesi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'nda otopsi süreci başlatıldı.
Güran'ın cansız bedeninin bulunmasının ardından birçok kentte protestolar yaşandı.
Kadın Cinayetlerini Durdur Platformu'nun (KCDP) İstanbul'un Kadıköy semtinde gerçekleşen protestolar sırasında yayımladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Ailen, dediğin gibi cinayetler katliama dönüştü. Biz ayrılmayacağız. kadınları ve çocukları bu ailenin, hükümetin veya bakanların merhametine ve vicdanına emanet ediyorum.” .
Protestoya katılanlar, “Narin'in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız” ve “Çocuk istismarına son verin” yazılı pankartlar taşıdı.
Eylemin ardından polisin belgelerini kontrol etmek istemesine tepki gösteren 3 kadın gözaltına alındı.
Diyarbakır'da binlerce kişi Narin için yürüdü. Protestoların polis tarafından engellendiği iddia edildi. Eylemlere, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları, milletvekilleri ve tutuklu siyasetçi Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş da katıldı.
Narin'in vahşice katledilmesini protesto etmek için Adana ve Van'da da çok sayıda kişi yürüyüş yaptı.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, otopsi yapılırken 13-14 uzmanın çalıştığını, rapor sonuçlarının beklenmesi gerektiğini söyledi.
Eren, “Cinayetin nasıl ve nasıl işlendiğine dair şu ana kadar net bir şey söylememiz mümkün değil” dedi.
Otopsi raporunda, cesedin çürümeye başlaması nedeniyle ölüm şekli ve nedeninin belirlenemediği belirtildi.