İsrail, Batı Şeria’daki 5 yerleşimi daha imara açtı
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Filistin Yönetimi'ne karşı ilave tedbirlerin alınacağını duyurdu.
İsrail, Batı Şeria'da Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından yasadışı kabul edilen beş yeni yerleşim biriminin inşasına onay verdi.
Perşembe akşamı alınan karar, Filistin Yönetimi'ne yaptırım uygulanmasını ve yeni konut ihalelerinin düzenlenmesini içeriyordu.
Batı Şeria'da “B Bölgesi” olarak tanımlanan havzadan kuzeyde Evyatar, merkezde Sde Efraim ve Givat Asaf, güneyde Heletz ve Adorayim İsrail hükümetinin onayıyla imara açılacak.
Eski İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kurucu başkanı Yaser Arafat, 1993-1995 Oslo barış görüşmelerinde Batı Şeria'nın A Bölgesi dahil 3 parçaya bölündüğünü belirten metni imzalayan taraflardı. B ve C. Anlaşmaya göre B Bölgesi, Batı Şeria'nın yüzde 24'üne karşılık geliyor ve kontrol yetkisi İsrail ordusuna ve Filistin'e ait.
B Bölgesi ile ilgili son karar, İsrail Netanyahu hükümetinin ortağı Dini Siyonist Parti'den Maliye Bakanı Bezalel Smotrich tarafından önerildi.
Smotrich, “İsrail'in kalbi” olarak gördüğü Batı Şeria'da bir Filistin devletinin kurulmasına şiddetle karşı çıkıyor. Hükümete sunduğu öneride, Filistin Yönetimi yetkililerinin hareket alanının sınırlandırılarak ülke dışına çıkmasının engellenmesi, 5 yerin ileri karakol olarak belirlenerek imara açılması gibi hususlar yer alıyor.
New York Times aşırı sağcı bakanın Pazar günü yaptığı telefon görüşmesini sızdırdı. Smotrich kayıtlarda Batı Şeria'dan “İsrail'in kalbi” olarak söz ediyordu. İsrail devlet televizyonu KAN'a konuşan siyasetçi, İsrail'in Batı Şeria'ya yönelik yayılmacı politikasını destekleyen açıklamalarının doğru olduğunu doğruladı.
İsrail'de çalışan ve iki devletli çözümü destekleyen sivil toplum kuruluşu Peace Now'a göre, 2020 yılı itibarıyla Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 132 İsrail yerleşimi ve ileri karakolu bulunuyor. Burada 465.400 kişinin yaşadığı düşünülüyor.
İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasında çatışmalar 7 Ekim'de yeniden alevlendi.
İsrail sınırını geçerek baskın düzenleyen Hamas militanları, 7 Ekim'deki saldırısında çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmüş, 250'ye yakın kişiyi de rehin almıştı. Rehinelerin yaklaşık yarısı Kasım ayında, bir haftalık ateşkes sırasında İsrail'in elinde bulunan Filistinli mahkumlarla değiştirilerek serbest bırakıldı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) derhal ateşkes ilan etme kararına rağmen, 7 Ekim Hamas saldırısının ardından Gazze'de sivillere saldırmaya ve katliam yapmaya devam etmesi nedeniyle uluslararası kınamayla karşı karşıya kaldı.
Gazze sağlık yetkililerine göre, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 37.100'den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84.700 kişi de yaralandı.
Yıkılan Gazze'nin pek çok yerinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hâlâ çok zor.
Güney Afrika'nın açtığı davada İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Binyamin Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs işgali öncesinde bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurması gerektiğine hükmetti.