Bakan Koca açıkladı: ’15-16 yıl sonra hepsi devletin’

0

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Bakan Koca’nın konuşmasında yer almadığı dönemdeki ana konular şöyle:

“BEYAZ REFORM ÖZELDEN KAMUYA DÖNÜŞÜ HIZLANDIRDI”

Koca, konuşmasında kamu ve özel hastanelerde çalışan doktor sayısına da değinerek şunları söyledi:

“Beyaz Reformu sonrasında tıp uzmanlarının sayısı 48 bin 858’den 55 bin 923’e, yani 7 bin 65’e çıktı. Sadece uzman sayısı arttı ve kamuya dönüş oldu. Özel sektörde ise 31 bin 622’den 30 bin 510’a yani 1112’ye düştü. Özel sektör artmadığı için Beyaz Reform özelden kamuya dönüşü hızlandırdı” dedi.

“2023’TE 401 DOKTORUN YURT DIŞINA ÇIKACAĞI KAYDEDİLİYOR”

2022 yılında yurt dışında çalışan kişi sayısının sadece 450 olduğunu kaydeden Koca, şöyle konuştu: “2023 yılında 1.321 kişiden 401’inin yurt dışına gittiği görüldü. Bu 401 kişinin 250’si pratisyen hekim ve asistan, 149’u tıp uzmanıdır. Dolayısıyla yurt dışına gidenlerin 1/3’ünün uzman, 2/3’ünün ise uygulayıcı olduğunu görüyoruz. Doktorlar ağırlıklı olarak Katar, Kuveyt ve Dubai’ye, ardından da Almanya’ya gidiyor. 30, 40, 50 bin doları kendi hatamız olmadan veremeyiz. Ayrıca eğitim amaçlı da gidiyorlar. 205 bin doktorumuz var. Kaç tane gitsin, 401, 450, 500, 600 olsun. “O halde binde 1,9 olsun, 2, 2 buçuk, 3, 4 olsun” dedi.

OECD verilerine de değinen Koca, “Alman doktorların yüzde 5’i yani 18 bin 800, İngiliz doktorların ise yüzde 8,6’sı yani 18 bin 314 yurt dışında. Biz bununla karşılaştırılabilir miyiz? “Dünyada pandemi sonrası yaşanan durumun bize yansımasının ne kadar az olduğunu söylüyorum” dedi.

“GRİ KOD UYGULAMASINA PİLOT OLARAK BAŞLADIK”

Şiddetin hiçbir biçiminin hayatın hiçbir alanında yer almaması gerektiğini vurgulayan Koca, şöyle konuştu: “Sizlerin desteğiyle şiddete ilişkin tüm insani bağları yok eden önemli bir yasal düzenleme hayata geçirildi. Sağlık sektöründe özellikle Beyaz Reformu sonrasında Beyaz Kanun’un öngördüğü şiddet vakalarının sayısı 1 milyon kişi başına 23’ten 12’ye düştü. Yani Beyaz Kod azalıyor. Şiddete ilişkin İçişleri Bakanlığımızla gri kod talebi başlatıyoruz. Temel amacı; Bu uygulama, yasal süreç başladıktan sonra ileride olası bir durum olması durumunda hem müdür yardımcısını hem de polisi ve güvenliği uyarmayı amaçlayan bir uygulamadır. Hem polis hem de güvenlik personeli sayısını artırmak amacıyla oluşturulmuş bir uygulamadır. Pilot proje olarak başladık ve yakın zamanda tüm ülkeye yaygınlaştıracağız” dedi.

fac4358b-e695-462f-9b37-1927ecfa2659

“TÜM ŞEHİR HASTANELERİNİN MEDİKAL HİZMETLERİNİ HİÇBİR ANLAŞMALI FİRMAYA SUNMADIK”

Hiçbir zaman şehir hastanelerinin sağlık hizmetlerini hiçbir müteahhit firmaya vermediklerini belirten Koca, şöyle konuştu: “Kemoterapi başta olmak üzere fizik tedavi hastanesi gibi bazı tıbbi hizmetler de firmaya verildi, bunlar sözleşmeye dahil edildi. Bunların hiçbirine yer vermedik. Bu hastanelerin geç açılması ve diğer bazı sorumlulukların yerine getirilmesi göz önüne alındığında 25 yıllık sözleşme süresi kısaltılmayan bir şehir hastanesi yoktu. “Yeni açılan İzmir şehir hastanesinde 25 yıl” 10 yıl 3 ay düşürüldü.İzmir şehir hastanesi için maaş 14 yıl 8 ay ödenecek.14 yıl 8 ay sonra devletimize ait olacak.İstanbul Başakşehir Çam Hastanesi ve Sakura’da uzaklaştırma cezası aldı 6 yıl 7 ay Şehir Hastanesi. 15 yıl 5 ay. 15 yıl sonra Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Devletimize ait olacak. 9 yıl 9 ay hastaneden taburcu olduktan sonra Kocaeli şehri. Kocaeli Şehir Hastanesi, bugünden itibaren 15 yıl 1 ay sonra devlet mülkiyetine geçecek. Etlik Şehir Hastanesi geçen yıl açıldı. 7 yıl 8 ayda durduruldu. Geriye kalan süre bugünden itibaren 16 yıl 1 aydır. Bilkent Şehir Hastanesi’nden 3 yıl 1 aylıkken transfer oldu. Bugünden itibaren 17 yıl 5 ay. Kesilmeyen hastane kalmadı. “Özellikle üzerimize düşen sorumlulukların yerine getirilmediğini göz önünde bulundurarak, kamu yararı ne gerektiriyorsa, imkanlarımız ölçüsünde gereğini yaptık” dedi.

“15-16 YIL SONRA TÜM HASTANELER BU DEVLETİNDİR”

Bakanlığın sözleşme kapsamında sahip olduğu en büyük gücün açılış takvimi olduğunu vurgulayan Bakan Koca, şöyle konuştu: “İstediğimiz gerçekleşmezse, istediğimiz noktaya gelemezsek o yüzden izin vermedik. açık. Şehir hastanelerinde ortalama şu anda 17 yılı geçmiyor. 15-16 yıl sonra yeni açılan şehir hastaneleri dahil tüm hastaneler bu devletin oluyor. Normalde sözleşmede Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanemiz bizim değildi. 480 üniteli diş eğitim ve araştırma hastanesi olarak faaliyete geçecek ve hastane bizimdir” dedi.

“HERKES SÖZLEŞMEYE BAĞLI”

Temel maaşı 3 yıl önce TBMM’den geçen yasayla belirlediklerini vurgulayan Koca, şöyle konuştu: “Birçoğunuz bunu fark etmemiş olabilirsiniz çünkü 11 yıl önce gördüğünüz gibi döviz kurunda ani değişiklik riskinin olduğunu biliyoruz. Şehir hastanelerinde yaratabilecekleri enflasyon çok yüksek. Bunun için bu riski en aza indirmek için Meclis’ten onaylanan bir yasa tasarısı tarafınıza sunuldu. O, azami maaş uygulamasıydı. Yani bu bir anlaşmaydı. ne olursa olsun döviz kuru dalgalanmasının ve enflasyonun zirve noktasını geçmeyecek.Dolayısıyla yeni dönemde geriye dönük de olsa hepsine bir azami tavan belirledik.Yani artık Devletin ödeyeceği toplam tutarı biliyoruz. En yüksek anda verebiliriz: Daha düşük olabilir ama daha yüksek olamaz.” Bütün bunlar bir sözleşmeye bağlıydı, sözleşmeye bağlı olmayanlar için hastane açılmadı” dedi.

“TÜM ŞEHİR HASTANELERİNE 27,5 MİLYAR EURO”

Ayrıca şehir hastanelerinin kullanım ücretine ilişkin de Bakan Koca, “Kiradan bahsediyorum, tüm şehir hastaneleri için sağlanacak en yüksek rakam 27,5 milyar euro.”

Bakan Koca, şehir hastanelerinin cihaz ve tüm altyapı dahil metrekare birim maliyetinin şu anda 1.645 avro olduğunu kaydetti.

Şehir hastanelerinin toplam bütçe içindeki payının her geçen gün azalacağını belirten Koca, şöyle konuştu: “Çünkü bir üst sınır var. Ödemelerin çoğu ilk birkaç yılda yapılır. Bu nedenle ödemeler giderek azalıyor. Şehir hastaneleri yapılıyor diye hiçbir hastaneyi kapatmayacağıma söz veriyorum. “Davranışlarımın o yönde olduğundan emin ol” dedi.
Bakan Koca, şu anda yıkılmak üzere olan hastanelerin bulunduğunu ve bu hastanelerin eskisinden daha fazla kapalı alana sahip olacak şekilde inşa edildiğini de vurguladı.

Şehir hastanelerinde kira garantisi dışında herhangi bir garantinin olmadığını belirten Koca, şöyle konuştu: “Hasta sayısı, doluluk oranı, tomografi, MR görüntüleme gibi durumlarda asla garanti yoktur”.

“GEÇEN YILA GÖRE TOPLAM SINAV SAYISINDAKİ ARTIŞ %20”

Toplam muayene sayısındaki artışın geçen yıla göre yüzde 20 olduğunu belirten Koca, şöyle konuştu: “Bunun yüzde 20’si yüzde 31’i birinci basamakta, yüzde 13’ü ikinci ve üçüncü aşamada. Toplamda bu dönemde %20 daha fazla hasta görüldü. Buna ek olarak, her gün ortalama 1,1 milyon kişi birinci basamak sağlık hizmetlerine, 1,5 milyon kişi ise ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerine başvurmaktadır. Ortalama 2 milyon 600 bin. Acil servise gelenlerin sayısı 300 bin. 600 bini merkezi muayene sistemiyle (Mhrs), 600 bini ise randevusuz geliyor. Yani randevusuz MHRS randevusu kadar hasta görüyoruz. Her gün açtığımız MHRS sayısı ortalama 950 bin. 950 binin 600 bini sadece MHRS ile geliyor. “Yani 1/3’ü boş” dedi.

“YAN BRANŞ İÇİN CAZİP KOŞULLAR YARATMALIYIZ”

Bakan Koca, Beyaz Reformu sonrasında tüm ana şubelerde yüzde 100’e yakın doluluk oranına ulaşıldığını belirterek, şöyle konuştu: “Küçük şubelerde bu hedefe ulaşamadık. Şimdi %54. Sınav önümüzdeki dönemde tekrar yapılacak ve biz de o sınava katılacağız. Daha küçük şubeler için de cazip koşullar yaratmalıyız. Bu nedenle bildiğiniz gibi Meclis kapanmadan önce zorunlu hizmete ilişkin yönetmelik çıkarılmıştı. Başka bir mali düzenleme de geliştirildi. Yan dal uzmanları ve asistanları da mali açıdan büyük uzmanlardan ayırıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu sorunun çözüldüğünü göreceğiz” dedi.

“TEDAVİ REHBERİMİZDE SMA TEDAVİSİNDE KULLANILAN İKİ İLAÇ BULUNUYOR”

SMA tedavisinde kullanılan iki ilacın tedavi kılavuzunda yer aldığını sözlerine ekleyen Koca, şöyle konuştu: “Biri ülkemizde ruhsatlı, diğeri ise ruhsat aşamasında. Bu ilaçlardan biri hastane ürünü, diğeri ise farmasötik ürün olarak kullanılabilir. Gen tedavisiyle ilgili çalışmalarımız son aşamada ancak bu konuda ciddi bir altyapı ihtiyacı var. Gen terapisi maliyetlerinin önemli bir kısmı uygulama merkezi ve otel hizmetlerini kapsamaktadır. Ülkemizde henüz yeterli sayıda uygulama merkezimiz bulunmamaktadır. Sayılarını artırmaya çalışıyoruz. Bu ihtiyacı karşılamak için hücre ve gen terapisi hastanesi oluşturmak istiyoruz. Bu tedavilerde kullanılan ürünlerin yapılacağı hastanenin hemen yanında bir altyapı tasarladık. Bu nedenle tedavi edici ürünleri kendimiz üretmek istiyoruz. Bu hastanenin devreye alınması büyük bir artı olacaktır. Mevcut tedavinin uygulanmasında uygulanacağı yaş aralığının belirlenmesi bizim için kritik bir konudur. Son bilimsel gelişmeler bir yaş aralığını işaret ediyor. Amacımız hem klinik araştırmayı hem de uygulamayı birlikte başlatmaktır” dedi.

“DÜNYADA ONAYLANAN ÜÇÜNCÜ HPV AŞISI NEDEN TÜRKİYE’DEN GELMEMELİ”

Bilim kurulunun HPV üzerinde çalıştığını kaydeden Koca, şöyle konuştu: “Dünyanın her yerinden aşı ve örneklere baktılar. Buradaki en önemli sorunlardan biri üreticinin sınırlı olmasıdır. Onaylanmış iki üretici var. Programın lansmanına ilişkin kamuoyu oluşturma ve her iki şirketle yapılan ticari görüşmelerde rolümüz zayıf. Bu konudaki sorunun kamu yararını da koruyacak şekilde nasıl dile getirileceğini planlasak daha anlamlı olur. Aşının yerli olarak üretilmesi konusunda Türk Sağlık Sanayii Başkanlığımıza talimat verdik. Biyoteknoloji Enstitümüz faaliyete geçti. Ön bilgiler yerli aşıyı da üretebileceğimizi gösteriyor. “Dünyanın üçüncü onaylı aşısı neden Türkiye’den gelmesin?” dedi.

Günün önemli manşetleri
ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
Türkiye'nin bahsettiği Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki gerginliğe ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ilk açıklama!  Türkiye’nin bahsettiği Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasındaki gerginliğe ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ilk açıklama! “Partimdeki bazı arkadaşlar da hata yapıyor…”
85 yıldır bitmeyen arzu!  Saat 09.05'te Türkiye genelinde hayat durma noktasına geldi85 yıldır bitmeyen arzu! Saat 09.05’te Türkiye genelinde hayat durma noktasına geldi
Detaylar Engin Polat’ın deşifre edilen telefon görüşmesinde ‘mafya’ detayı!

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

Antalya Haber
meritking casibom giriş